1. görev
Bugünkü görevin dosyaları düzenlemek.
Yeni görevin başkanı kaçırmak.
Yeri temizlemek benim görevim.
Babası Amerika Birleşik Devletleri senatörü olarak görev yapmıştı.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
2. borçlu
3. şart
4. zorunda olmak
土耳其 单词“dovere“(zorunda olmak)出现在集合中:
Eylemler - Attività