1. hayvanlar
Bunlar hayvanlar.
İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır.
Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.
Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
土耳其 单词“动物“(hayvanlar)出现在集合中:
Çincede Hayvanlar2. hayvan
Bazı hayvanlar kışın kış uykusuna yatar.
Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.
Müzede yaşayan bir hayvan yok.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Yolda birçok hayvan gördü.
Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.