1. düz
Bazı insanlar Dünya'nın düz olduğuna inanıyorlar.
Destinasyona ulaşmak için düz gitmelisin.
Her zaman düz yönde gitmelisin.
Lidia'nın sarı düz saçları var.
Ben düz gitmek istiyorum.
2. düzlem
3. uçak
Erkek kardeşimle kağıttan uçak yapardık.
Şu uçak çok büyük.
Uçak zamanında kalktı.
Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
土耳其 单词“avião“(uçak)出现在集合中:
Os meios de transporte em turco