1. temiz
Odası her zaman çok temizdir.
Hava daha temiz.
Leyla evini düzenli ve temiz tutmaya çalışıyor.
Annem, yatağın üstüne temiz çarşaf koydu.
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Dişlerini temiz tutmalısın.
Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
Ellerini temiz tut.
土耳其 单词“clean“(temiz)出现在集合中:
Turkish | Miscellaneous #22. temizlemek
Mike'ın evdeki işi pencereleri temizlemek.
Odayı temizlemek üç günümü aldı.
土耳其 单词“clean“(temizlemek)出现在集合中:
Turkish | Miscellaneous #3