1. geç
Çok geç.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
Er ya da geç her anne-baba çocukları ile kuşlar ve arılar hakkında bir konuşma yapmak zorundadır.
Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Er ya da geç şans onu terk edecek.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.
At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
Bana geç kalacaklar gibi görünüyor.
Patronum toplantıya geç gelmeme göz yummadı.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
2. akşam
Akşam yemeği hazır.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
Bu akşam gerçekten yoruldum.
Annem akşam yemeği hazırlamanın zamanı olduğunu belirtti.
Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın? "Evet, çalışacağım."
Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.
İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.
Buraya dün akşam altıda geldik.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
Yarın akşam bir partimiz var.
Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.
3. öğleden sonra