1. yürüyüş
Bizim okul eve on dakikalık yürüyüş mesafesindedir.
Yürüyüş için dışarı çıktı.
Babam parkta bir yürüyüş yapıyor.
O, her gün yürüyüş yaptığını söyledi.
O, köpeğiyle her gün bir yürüyüş yapar.
Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
Yürüyüş yapmayı severim.
土耳其 单词“hiking“(yürüyüş)出现在集合中:
body language2. uzun yürüyüş (doğada)