1. zaten
O zaten geldi mi?
Zaten Çince yazabiliyorum.
Mary zaten başladı.
İslam, mana itibarı ile zaten "Barış ve Huzur" demektir.
Zaten Lucy aradı mı?
Eve ulaştığında saat zaten on ikiydi.
Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
土耳其 单词“schon“(zaten)出现在集合中:
kendi kelimelerim2. already
I'm pretty sure we've already met.
土耳其 单词“schon“(already)出现在集合中:
schon & schön