1. göre
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
Söylenenlere göre, o gerçek.
Ayağını yorganına göre uzat.
Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.
Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
土耳其 单词“als“(göre)出现在集合中:
kendi kelimelerim